Almanya Lahey’de: İsrail’e silah satışını hukuka uygun yapıyoruz
Almanya, Nikaragua’nın başvurusu üzerine Uluslararası Adalet Divanı’nda savunma yapmaya başladı.
Orta Amerika ülkesi Nikaragua, Gazze’de soykırım riski olduğunu belirterek, Almanya’nın İsrail’e askeri silah ihracatını durdurması için dün, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) başvurmuştu.
Nikaragua ayrıca Almanya’nın, Birleşmiş Milletler Filistin Mülteci Ajansı UNRWA’ya fon sağlamayı durdurma kararını tersine çevirmesini de talep etti.
Almanya bu davası “aşırı derecede önyargılı” olarak değerlendirdi
Almanya bugü Lahey’deki Birleşmiş Milletler mahkemesinde yaptığı savunmada, İsrail’in güvenliğinin Berlin dış politikasının merkezinde olduğunu söyledi.
Almanya’yı temsil eden Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Direktörü Tania von Uslar-Gleichen, “İsrail’in güvenliğinin Almanya’nın dış politikasının merkezinde yer almasının nedeni tarihimizdir” açıklamasını yaptı.
Von Uslar-Gleichen, İsrail’e yaptıkları silah ihracatının uluslararası hukuk kurallarına uygun şekilde yapıldığını, silahların ciddi incelemenin ardından ihraç edildiğini savundu.
Nikaragua’nın, İsrail’in var olma hakkını inkar ettiğini iddia eden von Uslar-Gleichen, şöyle konuştu:
“Almanya her zaman uluslararası insancıl hukukun ve insancıl ilkelerin desteklenmesi ve güçlendirilmesinin savunucusu olmuştur. Bu, aynı zamanda burada (Gazze’de) söz konusu çatışmaya verdiğimiz tepkiyi de yönlendirmektedir. Almanya hem İsrail hem de Filistin halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmek için elinden geleni yapmaktadır.”
Temsilci, Almanya’nın, Nikaragua’nın suçlamalarını kesin bir dille reddettiğini sözlerine ekledi.
Almanya’nın, Filistin halkını ve kalıcı çözümün yolu olarak gördüğü iki devletli çözümü desteklediğini söyleyen von Uslar-Gleichen, Almanya’nın Filistinlilerin 1967 sınırları içerisindeki kendi kaderini tayin hakkını desteklediğini ve İsrail’in yasa dışı yerleşim politikalarını kabul etmediğini ifade etti.
Von Uslar-Gleichen, Gazze’de ateşkesin Hamas’ın rehineleri serbest bırakmasıyla mümkün olabileceğini belirtti.